İNADINA GÜLÜMSE HAYATA

İNADINA GÜLÜMSE HAYATA

Dezember 11, 2020 Makale 0

SİZİ UZAKTAN GÜLDÜRMEK AŞKLARIN EN GÜZELİ

GÜLMEYEN ANNEMİ YENİ CEM YILMAZ GÜLDÜRDÜ

AİLEYE GÖNDERİLEN HEDİYE MİZAH

AİLEMİ YENİ CEM YILMAZ İLE TANIŞTIRDIM

Uzun süredir Türkiye’den uzakta bir hayat yaşıyorum dolayısıyla ülkemde olan «anne ve babamı» da hayli zamandır görmüyorum. Gurbet acı. Gurbet zor. Gurbet meşakkatli. Gurbet yorucu. Fakat bana öyle geliyor ki en zoru da; onlara sarılamamak, onlarla vakit geçirememek, onların mutsuz olduğunu ve gülmediğini düşünmek. Özellikle o gece yarısı esen hasret rüzgârları ve akılda dönüp duran o son veda…

Daha önce de ayrıldığım oldu ailemden. Henüz 18 yaşında okul için ayrıldığım günden beri, bir daha kalıcı olarak dönmedim baba ocağına. Çeşitli eğitimlerdi, üniversitelerdi, iş hayatıydı derken yıllar akıp gitti ve ben evime kalıcı olarak hiç dönmedim. Yeri geldi günü birlik yaşadığım şehir olan İstanbul’dan, ailemin yaşadığı Bursa’ya gittim. Yeri geldiğinde hafta sonları ve çoğu zaman üç beş ayda bir, birkaç haftalığına veya birkaç günlüğüne hatta birkaç saatliğine gidip görürdüm onları.

O vakitler bu gidip görme işi basitti tabii. Canın mı sıkıldı, atla bir vasıtaya hop baba ocağındasın. Hasretlik mi vurdu atla bir araca hop ana kucağındasın. Fakat yurt dışına çıktığım günden beri işler böyle yürümüyor. Olmuyor gidip gelemiyorsun. Canın istediğinde bir gidip birkaç gün birlikte vakit geçirelim diyemiyorsun. Bunun farklı sebepleri de olabilir pekâlâ…

Ailemle vakit geçirmeyi, onlarla bir aktivite yapmayı çocukluğumdan beri seviyorum. Çünkü anne ve babam ben 30’uma dayanmış olmama rağmen 50’li yaşlarındalar. Kendimi bildim bileli arkadaşa dosta pek ihtiyacım olmadı. Çünkü onlar aynı zamanda benim sinemaya, maça, spora, tiyatroya, tatile gittiğim dostlarımdı.

Ailemle vakit geçirmeyi özlüyorum. Onlarla bir atraksiyon yapmaya hasretim. Ama en çok da birlikte gülmeyi özlüyorum. Çünkü ikisi de pozitif, neşeli, eğlenceli insanlar. Hele ki annem, evimize eş dost akraba toplandığında, yaptıkları ve anlattıklarıyla herkesi gülmekten öldüren bir kadın. Ama annemin bir özelliği var; mizahçıya kolay kolay gülmemesi. Evet evet bu doğru. Bu komik kadın, başka bir mizahçıya gülmüyor, gülemiyor.

Yine bu hasret rüzgarlarının estiği bir gün, sosyal medyaya göz atarken, bir süredir takip ettiğim ve Cem Yılmaz bir gün Kavuk devredecekse bu o kişi olabilir dediğim Hasan Can Kaya’nın Instagram paylaşımına denk geldim. Paylaşımın muhtevası ve anonsu şu: ‘’Bursa’daki gösterim için artık son biletler…’’

Evet bu paylaşımı görür görmez ah o gemide bende olsaydım değil de, ah o Bursa’da ben de olsaydım diye iç geçirdim ve sonra da son vedamızda üzgün bakışları gözümün önünden gitmeyen ailem geldi aklıma. Hemen onlar için 2 bilet aldım. Sonrasında da e-biletleri babama mail attım, babamı arayıp durumu açıkladım ve tabiki akabinde de annemi. Babam tahmin ettiğim gibi gayet olumlu karşıladı. Annem de yine tahmin ettiğim üzere ‘’Ee oğlum kimdir bu adam beni güldüremiyorlar bilmiyor musun? ’’ diye tepki verdi tüm muzipliği ile.

Evet bu paylaşımı görür görmez ah o gemide bende olsaydım değil de, ah o Bursa’da ben de olsaydım diye iç geçirdim ve sonra da son vedamızda üzgün bakışları gözümün önünden gitmeyen ailem geldi aklıma. Hemen onlar için 2 bilet aldım. Sonrasında da e-biletleri babama mail attım, babamı arayıp durumu açıkladım ve tabiki akabinde de annemi. Babam tahmin ettiğim gibi gayet olumlu karşıladı. Annem de yine tahmin ettiğim üzere ‘’Ee oğlum kimdir bu adam beni güldüremiyorlar bilmiyor musun? ’’ diye tepki verdi tüm muzipliği ile.

Kafamda ‘’Ne yaptılar, beğendiler mi acaba, umarım bol bol kahkaha atmışlardır…’’ diye kendi kendime düşünürken iki saat sonra kadar aradılar. Son zamanlarda yaptığımız  neşesi en yüksek, pozitif konuşmalardan biri gerçekleşti. Ben merakla hallerini, tepkilerini ve izlenimlerini beklerken onlar da aynı heyecanla gösteride olup biteni anlatmaya çabaladılar. Çabaladılar diyorum çünkü şakaları, gülmekten anlatamadılar. Birkaç dakika böyle sürdü. Onları neşeli gördükçe, kahkaha atarken gördükçe ben de kahkahalar savurup mutlu oldum. Ama onların bilmediği şuydu; beni neşeyle dolduran mutlu eden, onların içerde yapılan şakaları anlatması değil, onları böyle görmekti…

Son notlar ise şöyle; annem babamı bir şekilde ikna etmiş, yani gösteri öncesi yemeğe çıkmamışlar, evde yemek yiyip çıkmışlar. Babamın anlattığına göre; annem hayli gülmüş. Tüm bunların ardından Hasan Can Kaya’ya olan sempatim daha da arttı. Çünkü o benim için artık beni güldüren biri değil. Bu hayatta en çok değer verdiğim ve bükük boyunları gözümün önünden gitmeyen «Ailemi» doyasıya güldürüp mutlu eden biri.

En yakın zamanda sevdiklerinden uzakta olanların sevdiklerine kavuşmaları temennisiyle…

AİLE HER ŞEYDİR.