Dil Öğrenme Serüvenim
Çalışmaya başlamak işin en zor kısmı. O yüzden bugün başlayacağım. Bu 5 dakikalık bir çalışma bile olsa.
Başlarken kendime 3-4 saat gibi uzun çalışma hedefleri koymayacağım. 10 veya 15 dakika kadar bir çalışma hedefi koyacağım. Bu hedefi vurduktan sonra çalışmaya devam etmek benim elimde. Önemli olan istikrarlı bir şekilde ilerlemek.
Almanca öğrenmenin uzun bir süreç olduğunun farkındayım. O yüzden kısa sürede akıcı Almanca konuşamamak moralimi bozmayacak.
Bazen Almanca öğrenmemin yavaşladığı, hatta durduğu dönemler olacak. Bu dönemlerde çalışmaya devam ettiğim takdirde bir süre sonra ani bir ilerleme hissetmeye başlayacağımı biliyorum.
Almanca ile ilgili bilmediğim bir şey beni korkutmayacak. Tam aksine öğrenip konuşmama katabileceğim için heyecanlandıracak.
Ana dili Almanca olan insanlarla konuşmayı ne kadar ertelersem, o kadar korkutucu olacak. O yüzden mümkün olan en kısa sürede konuşmaya başlayacağım.
Başta anlamadığım çok şey olacak ve kurduğum her cümle yanlış olacak. Bunun çok normal olduğunu ve asıl önemli olan şeyin konuşma korkumu yenmek olduğunu biliyorum.
Biriyle ilk kez konuştuğumda utanmam için bir sebep yok çünkü karşımdaki kişi bunun farkında olacak ve konuşmak konusunda anlaşmış olacağız.
Özellikle ilk başlarda belli telaffuzlara dikkat edeceğim. Bu esnada oluşan kötü bir alışkanlığı düzeltmek ileride zor olacaktır.
Boş olan her zamanımı değerlendirebileceğimin farkındayım. Otobüste, dışarıda yürürken veya arkadaşımı beklerken, dinleme veya okuma yaparak çalışabilirim.
Kelime bilmek işin %60’ı. O yüzden her gün yeni kelime öğrenmek ve önceden öğrendiklerimi tekrar etmek için zaman ayıracağım.
Bazı kelimeleri konuşmama katabilmek için 3-4 hatta bazen 5 kereden fazla kullanıldığını görmem gerekebileceğini biliyorum. O yüzden yeni öğrendiğim bir kelimeyi unutmak canımı sıkmıyor.
Konuşma korkumu yendikten sonra 2-3 kişiyle düzenli olarak konuşma alıştırmalarıma devam edeceğim. Bu bir öğretmenle, arkadaşımla veya Language Exchange Meeting’lerinde tanıştığım kişilerle olabilir.
Eğer herhangi bir noktada kendimi çalışmaktan bunalmış hissedersem, bir süre ara vereceğim.
Çalışmalarımda düzenli olarak dinleme ve dinlediğimi anlama alıştırmalarına yer vereceğim.
Yeni bir şey öğrenmektense, geriye dönüp yeni öğrenmiş olduğum bir şeyi tekrar etmenin genelde daha faydalı olduğunu biliyorum.
Gramer kitabını açıp konuları sırasıyla öğrenmektense, ihtiyacım olduğunda gerekli konuyu öğrenmenin ve hemen kullanmaya başlamanın daha iyi olduğunun farkındayım.
Yaptığım gramer hatalarının Almancayı öğrenmeme ve konuşmamı engellemesine kesinlikle izin vermeyeceğim.
Eğer bir kaynak veya içerikten sıkılırsam (ki genelde sıkılıyorum), ilgimi tekrar arttıracak farklı kaynaklara geçiş yapacağım.
Çalışmaya karar verdiğim bir içeriği bitirmek zorunda değilim. Eğer bir noktada o içerikten sıkılırsam, yeni bir içeriğe geçip hızlı bir şekilde ilerlememde sakınca yok.
Son olarak, çalışırken bir türlü anlayamadığım bir şeye takılıp sinirlenmenin iyi olmadığını biliyorum. Çalıştığım içerikteki her şeyi anlamak zorunda değilim ve bir noktaya takılıp saatler harcamak yerine biraz ileride öğrenebileceğim 5-6 kelime ve konuya odaklanmanın daha faydalı olduğunu biliyorum.
Dil Komisyonu
