Kalplerin Buluşması

Ata topraklarından, ana-baba diyarından kilometrelerce uzakta olmak, iç içe gurbetler yaşamak…bilmiyorum nasıl tarif edilebilir bu duygu? Bildiğim, bu duyguyu yaşayan binlerce insan var. Ayrıca öz yurdunda parya olmuş, özgürlüğüne kavuşabilmek için bekleyen on binlerce insan var. Ömür boyu dert üstüne dert yüklenmiş ve onları demircinin demiri korda erittiği gibi eritmiş sabır timsali insanlar var.

Bu insanlara vizyon ve misyon sahibi, kutsal bir amaç uğruna bir araya gelmiş kocaman yürekliler diyebiliriz. Adeta bir köprünün iki yanını tutmuş, ve bir yanında yeniden, belki de kaçıncı kez yine yeniden ama bu sefer özgürlüğe hasret günlerden sonra, yeni bir hayat kurmak isteyen, bu yolda bir sürü cendereden geçmiş, ama doğru bildiğini söylemekten vazgeçmemiş, yeniden haykıracağı günleri bekleyenler; beri tarafında koca yürekliler.

Kardeşliğin tamama erdiği, fedakârlığın, samimiyetin, cömertliğin tekrar gün yüzüne çıktığı köprü işte tam olarak burası. Aynı ideallere sahip, aynı duyguları, aynı hissiyatı paylaşan, ve böylesine çetin bir dönemde birbirini anlayabilen, kardeşlerinin yaşadıklarını hissedebilen insanlarla karşılaşmak çok zor iken bu asırda, böylesi bir köprüye adım atmış olmak ne büyük bir lütuftur kıymet bilene…

Elbette bu köprünün bu kadar sağlam olabilmesi için halatlara ve ayaklara ihtiyacı var malumunuz. Bir köprüyü sapasağlam tutabilmek için en büyük faktör inançtır. Önce her iki anlamı da karşılayacak biçimde inanç gerekir. Ve işte karşınızda tüm endamı ve ihtişamı ile kalplerden kalplere uzanan bir köprü. Temelinde ise inanç olduğu için ebediyen yıkılamayacak; fırtınalara maruz kalacak, hortumları atlatacak fakat belki de buradan -herkesin seviyesine göre- fizik ötesi alemlere kadar uzanacak olan köprümüz.

Peki, bu köprünün bakımı nasıl yapılacak sorusuna gelince… Bakım ve onarım için olmazsa olmazımız evrensel din ve kültürlerin ortak noktası duamız. Şu anda da bildiğiniz veya hissettiğiniz gibi dua en büyük ihtiyacımız. Tüm dinlerden, tüm insanlıktan gelen bir miras… Ata topraklarından binlerce kilometre uzaklıkta olanlar ve ata toprağında olup da özgürlüğüne hasret olanlar için bir ferahlığa kavuşma umudu; ve işte kavşak noktamız bu iki grubun da birbirine olan duası. Ümidim odur ki hüküm sahibi zat bu kavşakta ortaya çıkan enerjiye karşılık müthiş bir enerji ile karşılık verecektir.

Kavşak noktamızı tamamlamak için ise yıllardır küçük fanusumuzda yaşadığımız için göremediğimiz, -en azından kendi adıma konuşuyorum- tanıyamadığımız fakat belki de insan haklarına saygı, toplumsal ahlak, evrensel değerler deyince kılı kırk yararcasına yaşayan, sosyal devlet anlayışını çoktan oturtmuş diğer milletlerden bahsediyorum. Bilmem farkında mıyız ama ata toprağı dediğimiz yerdeki insanlardan kırk kat saygılı olmayı bilen, herkese söz hakkı tanıyan, kendine sığınanı da namusu kabul eden milletler…

Simdi eğer bu muhteşem kavşak noktasında bu ihtişamlı köprüyü oluşturmak isteyenlerden iseniz, gelin kalplerden kalplere uzanan bu destansı köprü için her şeyi bir kenara bırakıp ve yine yeniden deyip samimice, hasetten uzak, bol dualı, disiplinli ve prensipli bireyler olarak hep beraberce tüm insanlık için çalışalım.

Nuri Kemal Çağdaş