Melek Gelir

Bir aileyi daha perişan ettiler. Bir eve daha ateş düştü. Ne mi oldu? Mahpus Melek Gelir’in 15 yaşındaki kızı Fatma Sümeyra, dün hayatını kaybetti.
Fatma Sümeyra, bayramdan bir gün önce annesini ziyarete giden genç bir kızdı. Lise 1. sınıfa gidiyordu. İki küçük kardeşi vardı ve âdeta onlara annelik ediyordu. Çünkü annesi, Melek Gelir, iki buçuk yıldır cezaevindeydi.
Melek Hanım bana cezaevinden bir mektup yazmıştı. Bunun üzerine cezaevine gidip kendisiyle görüştüm. Gözyaşları içinde anlattıkları beni derinden etkiledi. Tek derdi çocuklarıydı. Çocuklarının ziyaretine gelemediğinden şikâyetçiydi. Ziyaret aralıklarının altı aya kadar uzadığını anlatıyordu.
Ferizli’den Bolu T Tipi Cezaevi’ne nakil için defalarca başvurmuş, ama sonuç alamamıştı. Biz de destek olduk, fakat Adalet Bakanlığı gerekeni yapmadı. Bu, açık bir zulümdü.
Sonunda olan oldu. Ciddi psikolojik sorunlar yaşayan Fatma Sümeyra, epilepsi hastalığına yakalandı ve dün geçirdiği bir nöbet sonucu hayatını kaybetti. Büyük ihtimalle nöbet sırasında boğularak öldü. Başka önemli bir sağlık sorunu yoktu. Aile âdeta yıkıldı.
Annenin acısını tahmin etmek mümkün değil. Dün kızının cenazesine kavuşabildi. Biz de elimizden gelen desteği sunduk. Ama şimdi Fatma Sümeyra’nın babasının, annesinin ve kardeşlerinin ruh hâlini tahayyül edebilirsiniz.
Bütün bunlar neden yaşandı? Çünkü adil olmayan yargılamalarla, uydurma gerekçelerle insanlara ağır cezalar veriliyor.
Melek Gelir’in cezası altı yıl on ay. Şu ana kadar iki buçuk yılını cezaevinde geçirdi. Zaten ciddi psikolojik sorunları vardı. Eşi asgari ücretle çalışıyordu ve her zaman ziyaret edemiyordu.
Bu durumu Meclis’te de gündeme getirmiştim. Ama sonunda, psikolojik sorunlar yaşayan bir çocuk, epilepsiye yakalandı ve bir nöbet sırasında hayatını kaybetti.
Daha kaç çocuk ölecek böyle? Hayatının baharına bile varamadan, çocuk yaşta iki kardeşine annelik yaparken, ağır sorumluluklar altında ezilen Fatma Sümeyra’yı kaybettik. Bu kaybın sorumlusu, onca başvuruya rağmen cezaevi nakil taleplerini ısrarla reddeden Adalet Bakanlığı ve Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’dür.
Bu sevk talepleri acımasızca, inatla geri çevriliyor. Defalarca başvurduk. Ağustos 2024’te Melek Gelir ile konuştuğumda çok üzülmüştüm ve bir çözüm aramıştım. Ama zulüm galip geldi. Fatma Sümeyra’yı kurtaramadık. Gencecik bir hayat söndü.
Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağ olsun. Sosyal medyada da sordum: Ey yetkililer, mutlu musunuz?
Mutlu musunuz gerçekten?
Bir aileyi daha yıktınız. Melek Gelir, “Çocuklarım geldiğinde onlara sarılmaya doyamıyorum. Kapalı görüşte ise sarılamıyorum.” diyordu.
Bir kapalı görüşte çocuğu ağlayınca, hiç değilse onu teselli etmek için izin isteyip sarılmak istemişti. Ama buna bile izin verilmemişti. Bunu bana anlattığında çok üzülmüştüm, hiç unutmam.
Cezaevlerinde daha nice dramatik olaylar yaşanıyor ve sonunda işte bu tür trajedilerle karşılaşıyoruz. Umursamayan, duyarsız yetkililere bunu bir kez daha hatırlatıyorum. Meclis’te de hatırlattım.
Ama dediğim gibi, zalimliğin ve vicdansızlığın egemen olduğu bir dönemdeyiz. Maalesef durum bu.
Allah Fatma Sümeyra’nın taksiratını affetsin. Ailesine sabırlar versin.
Biz, mücadeleye devam edeceğiz.
Ömer Faruk Gergerlioğlu



